Ana içeriğe atla

Tencere yemeği özgürlüktür

Yemek yapıyorum. Akşama misafir var. Tencereleri tezgahın üzerine koydum. O sırada aklıma bir aforizma geldi. Tencere yemeği özgürlüktür dedim. Virginiacığımın muhtemelen evinde yemeklerini pişiren bir hizmetçi vardı. Tutturmuş bir oda. Oda kolay halbuki. Nolcek koca işe gider çocuk okula, olmadı sokağa çıkar, kendi kendine odanın biri benim dersin, mutfağa bir koltuk atarsın falan, olur yani. Asıl dert, yemek. Hep kafada dönüp duran bir sancı.  


Sevgi Soysal Yenişehir'de Bir Öğle Vakti kitabında mahalledeki çingenelerin bütün gün cosur cosur kızartma yaptığını anlatıyordu. Bunu kınayarak mı söylüyordu bilmiyorum. Kızartma kültürünün aşağılanmasını anlamıyorum zaten. Bence de kızgın yağ ile buluşan yiyecekler bir harika. Ben zaten yağsız çalışamayan makina gibiyim. 


Neyse konuya geri dönelim. Bir kadın için en büyük özgürlük rahatça konulup pişirilen ve istediğin zaman servis edilen tencere yemeğidir. Annem sabahtan iki tencereyi ocağa koyardı. En azından bu konuda oh akşama sen sağ ben selamet deyu kafa dinlerdi kesin. Biz ne ara Japonya sokak lezzetleri kıvamına geldik bilmiyorum. Son anda pişirilen, sıcak durması gereken ve kişilerin eve geliş saatlerine göre sürekli değişen dengeler. İp üstünde cambaz misali. 

Bir de bu koyu renk mermerleri mutfak tezgahında hiç sevmiyorum. Ben klasik eski tip mermerciyim. Hava ısınınca evde bir karınca popülasyonu oluşmaya başladı. Arada tezgahın üzerinden geçiyorlar. Az önce kara taşın üzerindeki kara karıncaya bakıp gülümsedim. 

Ebû Haşim-i Sûfi şöyle buyuruyor; "Dağı iğne ucuyla kökünden kazımak, kalpten kibri çıkarmaktan çok daha kolaydır." Sakın "Bende kibir yok" demeyesin. Çünkü kibir, karanlık gecede kara taşın üstünde yürüyen karıncanın ayak izinden bile daha gizlidir. İçte olan kibri fark etmek çok zordur. Sufiler buna "gizli şirk" derler. 

Erbain 21 oldu. Dönüşe geçtim çok şükür. Sanırım nereden döneceğini iyi hesap etmek lazım. Yoksa, Tolstoy'un İnsan Ne ile Yaşar kitabındaki Pahom gibi biraz daha büyük bir toprağım olsun diye uğraşırken, bir bakmışsın can kuş olup uçmuş. Peşinden koştuğun her şey kalmış burada. 

Yine her şeyi karıştırmış olabilirim. Ee akşama misafir var dedik çorba yapmadan olmaazzzz.

Yorumlar