Ana içeriğe atla

Performans mı öğrenme mi?

Performans mı öğrenme mi? 
Sonuç mu süreç mi? 

Kendimi, öğrenme yani süreç boyutundayım diye ikna etmeye çalışsam da biliyorum ki içeride performansa yani sonuca bakan bir tarafım var. Elbette öncelikle öğrenmeyi hedefliyorum ama bir süre sonra içimde fotoğraftaki gibi bakan iki pörtlek göz beliriyor... 

Yunus Emre, o dümdüz odunları dergaha taşırken buraya eğri odun yakışmaz dedikten sonra içinden, vayyy bee nasıl da dosdoğru odun bulmuşum, hele bir bakın" demiş olamaz mı?  En azından ilk odunda :) 

Mustafa Tatçı beni duymasın 🙈😅, Yunus Emre de hakkını helal etsin inşallah🥺🙂. Dün dedim ya, uçağa dokunmaya giden saf çocuk modundayım. Bir yandan da habire İnanç Ayar dinleyen bir kafa var ortada. Girişimin ölçülebilir bir standardı olmalı. Tercih edilme oranı tespit edilmeli. Sürdürülebilirliği gözlenmeli. Dolayısıyla pörtlek gözler hemen bakınmaya başlıyor. 

Şimdi ben okuyan olur ya da olmaz, bunu düşünmeden her gün müstakil bir yazı yazma noktasında kabiliyet kazanmak için yola çıktım. Yani bu bir öğrenme hedefi. Ama, ama, ama 🙈😎🤭 bugün minik standart bir veri oluştu. Önceki dört yazı da 41 beğeni almış. 41 kere maşallah der gibi 😅🤪🙈 

Sabah 41'i görünce,  dükkan açıp mal satmaya başlayan esnafın, oh çok şükür bugün de giderleri hallettik bundan sonrası kârdır demesi gibi bana bir rahatlama geldi ki sormayın. Önceki günler eyvah ne yazacağım diye kıvranırken bugün nasıl olsa 41 cepte, amaaan akşama bir şeyler yazarım dedim.

Ve akşam oldu.
🙈
Hayırlı akşamlar.
:)

Yorumlar