Ana içeriğe atla

Johari penceresi

Her seferinde diktiğim kolda sorun yaşıyorum. Tekrarlayan travma mübarek :)) Bana göre problem yok ama başkası baksa hemen görecek belki de. Johari penceresindeki kör alan gibi. Ağzın kokar, herkes duyar da bi senin haberin yoktur mesela.

Pencere dört bölümden müteşekkil. İkincisi  gizli alan. Dışarıdan her şey iyi görünse de için çürümüştür kimse bilmez senden başka. 


Üçüncü pencere bilinmeyen alan. Adından anlaşılacağı üzere oradaki özellikler ne sana malumdur ne de başkasına. Şartlar olgunlaştığında ortaya çıkacaktır aniden.

Son bölüm açık alan yani hem kendimizin hem başkalarının bizim hakkımızda bildiği şeyler. Yaşımız, adımız, mesleğimiz vesaire. 

Hayat bu dört alan içerisinde bilinmeyenden açık alana doğru yolculuktur belki de. Gizli alandaki çürümüşlükle mücadele ederken bir yandan bilinmeyen alandaki belirsizlikleri azaltmaya çalışmak.

Bir daha yazıyı akşama bırakmayacağım. Bu bana ders olsun. Ben akşamcı değilim. Akşam yazıları karamsar oluyor. 

Gündüz yazsaydım şayet Sevgi Soysal'ın Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu adlı kitabı üzerinden bir işin zorunluluk veya tercih olmasının sürdürülebilirliğine katkısı nedir sorusuna açıklık getirmeye çalışacaktım.

Başka bahara artık.

İkinci görsel:  Bir sorun çözme yöntemi olarak çay içip olacak olanı beklemek :/ Yerliler arada durup arkada kalan ruhlarını beklermiş ya ben de bekliyorum.makinanın karşında. Arayı çok açmışım 🤪🙈 ruhum bu akşam yetişemeyecek galiba.

Erbain 18/40

Yorumlar