Ana içeriğe atla

12+1

.
12+1 😉🥴

Böyle yazınca kiralık daire gibi göründü gözüme. Gerçekten uğursuz mu ne? 

Okumadan yazmak, dolmadan taşmak gibi. Okumadığım bir gün... Dolmadım ki taşayım. 

Dün bir takipçi 😉🤪 susmanın cesaretinden bahsettiydi, kesin ondan dilim lâl oldu

Yıldız Ramazanoğlu yazmayı hayatın içerisinde bir yarma harekatına benzetiyor. Özellikle kadınlar için. Sürdürülmesi gereken işler dört bir yandan etrafınızı sarmışken oradan bir yol bulup çıkmak ve bir alan açmak. 

Bu zor gibi görünse de aslında besleyicidir de. Doğru bir açıyla bakıldığında yaşanan her şey bir malzemedir çünkü. Otomatiğe bağlanan ve düşünmeden yapılan bedensel işler de üzerinde çalışılan konuya dair zihinsel derinlik kazanmak için zemin hazırlar. 


Benim ilk mesleğim patoloji teknikerliği daha önce de söylemiştim. On yıl laboratuvarda çalıştım. Hoca (bu hoca prof ve dr olan hayatımdaki ilk hoca, dünkü hoca ile karışmasın lütfen), mikroskop başında tanı koymak için çalışırken hop diye kalkar kovaya su koyup yerleri paspas yapmaya başlardı.

Ben de kalkıp bir cam silsem balkon yıkasam, koştur koştur yemek yapsam ooo kim bilir neler gelecek aklıma. 

Gideyim de biraz iş yapayım, yarın daha coşkulu yazılar yazarım belki. Coşku içermeyen bir gün sanki kötü geçmiş gibi geliyor bazen. Kasayı ekside kapatmışız gibi. Bunlar hep dopamine  alışmanın yan tesirleri. 

Erbain 13/40

Yorumlar