Ana içeriğe atla

Kaleme gelen

Kafamda bi milyon mevzu var. Onu yazayım bunu yazayım.

Lisede sabahları okula giderken uzunca bir yol yürürdük. Kışın soğuk olurdu, ayakkabıların içinde alttan ısıtmalı bir şey olsa derdim. Aklımızdan geçenler gözümüzden de yazılı olarak geçse oradan okuyuversek derdim :)

Bir saattir bisikletle geziyorum, zihnimden geçenler kendiliğinden yazılsa pek iyi olurdu. 



Kulağımda karışık şarkılar. Son durak annemin evi. Oradan geçilmeden bizim eve gidilmiyor zaten. Eşimin babaevi daha ilk günlerden dağıldı, satıldı, mazi oldu. Bizimki müze gibi. Kadriye Sultan Müzesi. Şimdi kapıyı çalsak içeriden çıkacak gibiler.  

Işıkları kapalı. Geç oldu artık uyumuşlardır diyeceğim ama uykular hep haramdı anneme. Bir Nurdane teyze bir annem. Mahallenin uyumayanları. Reyhan abla ile sabahlara kadar oturup konuşmak isterdik, uykumuz gelir oturamazdık. Annemle halam uykusuzluktan şikayet ederdi gülerdik. Bize ödül olacak olan onlara cezaydı. 

Ağlamak niyetinde değildim ama eve bakınca bir ağlayasim geldi yine. Hemen geliveriyor zaten:) hep hazır olda bekliyor yaşlar.


Yazmak istediklerim bunlar değildi ama böyle oldu. Olsun.

Yorumlar