Ana içeriğe atla

Ciddi adamlar, ciddi kitaplar

Ben İmam Hatip'teyken bir fikir kitabı okuma furyası vardı. Kitap fikir vermeliydi. Yemek tarifi gibi açıcan bakıcan ve hop diye hemen yapacaksın. Okunacak şey ciddi olmalıydı, öyküydü romandı öyle boş işlerle uğraşmamalıydı insan. Müslüman Olmam Neyi Gerektirir, Yoldaki İşaretler, Ruh Terbiyesi, Kelimeler ve Kavramlar gibi okumak için zorladığım kitaplar. Mızraksız İlmihal kitabında böyle bir bölüm var, içimi yakıyor okudukça. O dönem çıkan kitapların isimlerini arka arkaya yazmış yazar. Kitap isimlerinde bir hikaye çıkmış ortaya, şaka gibi. Geçenlerde Fatma Barbarosoglu'nun Rasim Özdenören'in arkasından yazdığı veda yazısını okudum. Rasim Özdenören fikir kitapları yazan yazar kategorisinde kendisine mesafeli durduklarımdan biriydi benim için. Fatma hanımın söz konusu yazıda öykü yazana kadar hep zihnimde taşıdım dediği Rasim Özdenören'in Ocak adlı öyküsüne bir bakayım dedim. Kahvaltı boğazıma dizildi resmen. Nasıl güzel yazmış. Bir anda kendisi ile aramdaki mesafe kapanıverdi. Nurettin Topçu'nun da bir romanı varmış meğer adı Reha. Öyle işte. Onlar da bizim gibi insanmış demek istiyorum. İyi ki yazmışlar o hikayeleri ve romanları.

Yorumlar