Ana içeriğe atla

Bon appetit

Ramazan Bayramı arefesinde aldığım yufkadan soğuk baklava yapmak için sonunda mutfağa girdim. Neredeyse Kurban gelecek. Üşengeçliğin bu kadarı da evlerden ırak. 

Dün daha önce seyrettiğim bir filmin birazını tekrar seyrettim. Her hafta seyretsem iyi olur. Belki böylece mutfakta bir şeyler yapma isteğim artar ama aynı zamanda süreci yazmam gerek. Yoksa iki güne kalmaz vazgeçerim. Bu challenge iyi bir şey. Kendi kendine düello. 


Aslında blogda yazmaya devam etmek için bunu dikiş üzerinden yapmayı düşünüyordum bir süredir. Hem hergün bir şey dikmek hem de yazı yazmak şeklinde. Dünden itibaren bunun yemekle de olabileceğini düşündüm. Böylece dikişe ve yemeğe dair bir şeyler yazabilirim kendimce. Bir taşla beş kuş :)) Dikiş, yemek, yazı ve dolaylı olarak artan itibarım :))) ya da tam tersi. Tatsız yemekler ve rüküş kıyafetler :) yine de denemeye değer. 

Dün bir tabak aldım. 
Sadece bir tane. Her şeyi onun içine koyup çekesim var. Rengi çok güzel. 

Rahmetli Mustafa Amca geldi aklıma. Babamın kuzeni, ailenin en güngörmüşüydü sanırım. Eşine iğne vurmaya gittiğim bir sabah beraber kahvaltı ederken sofrada anlatmıştı. Köyden çıkıp İstanbul'a ilk gittiği yıllarda bir fincan beğenmiş ve bir tane almak istemiş. Satıcı asla vermemiş. Takımı bozamam demiş. Ya hepsini alırsın ya hiç. Neyse ki artık tek tek satılan tabaklar var. 

Baklavanın fotoğrafını da ekleyeceğim bitince 🙈🥴 bakalım çalışınca oluyor mu?

Tüm bu işleri yaparken ne yapıyoruz? Tabiki de İnanç Ayar dinliyoruz 😉.



Bu tereyağın köpüğüyle ne alıp veremediğimiz var bilmiyorum. Ben genelde bu ayrıntılarla uğraşmak yerine dümdüz kendi yolumdan gitmeyi tercih ederim. Bence durabilir ama neyse bu sefer oyunu kuralına göre oynayalım.


Yufkanın yarısına gelene kadar yağ bitti 😳 bir miktar daha yağ hazırlamam gerekti ama bu sefer köpük ile yağı birbirinden ayırmaya gönlüm razı olmadı. Süreçte çok sıkıldım. Bir şeyi ilk kez yapmak bir yere ilk kez gidiyor olmak yani o yeri aramak, kendiliğinden bir gerginlik ortaya çıkartıyor. Bunun bir tek bende olduğunu sanmıyorum. Bu gerginlikle ne yaptığımız önemli. Eğer bu gerginliği pozitif bir alana doğru yönlendirebiliyorsak ya da en azından sonuca ulaşana kadar nötr kalabiliyorsak oradan bir öğrenme ile çıkmak mümkün olur. Böylece o işi tekrar yapma, o yere tekrar gitme noktasında kendimizi motive edebilir hale geliriz. Konfor alanından çıkmak denen şey bu olsa gerek. Baklava fırında pişiyor. Tekrar yapar mıyım bilmiyorum. Marifet iltifata tâbidir :)

Son durum 👇🏼



Yorumlar

Yorum Gönder